Yalın Çözümler kitabını ile ilgili daha önce bir paylaşımda bulunmuştum. Buradan erişebilirsiniz.

Bu sefer de kitapta altını çizdiğim satırlar ve çıkarımlarım konusunda paylaşımda bulunmaya devam edeceğim. Bu konuyla ilgili önceki paylaşımıma buradan erişebilirsiniz.

• Hiçbir süreç uzun süreliğine kusursuz değildir ve sorunlar çıkar.

Değişim her an devam ediyor. Tarihi nasıl gerçekleştiği zaman ile değerlendirmek gerekiyorsa, süre geçtikçe sürecin geçerliliğini düşünmek ve gerekli iyileştirme fırsatlarını takip etmek gerekiyor. Sorunlara karşı da kontrol noktalarını da tanımlamak gerekiyor.

• Tedarik akışını mesafe ve zaman bakımından sıkıştırmak.

Projelerdeki zaman sıkıştırmaya benziyor.  Mesafeleri yakınlaştır, adımları yakınlaştır, mümkünse paralelleştir. Gereksiz adımları veya görevleri at. Zaman da sıkışacaktır. Optimize edilmesi gereken ise maliyetler, bunu unutmayalım.

• Ismarlama ürünler için imalatı için en uygunu, coğrafi satış bölgesinin içindeki en düşük maliyetli üretim noktasıdır. Batı Avrupa için belki Romanya ya da Türkiye’dir.

Çin değil. Aslında Türkiye’nin adını kitapta ilk gördüğüm yerdi. Burada maliyetlerimizin düşük olması ile tercih edilmemiz tabii ki önemli, ancak katma değerli ürün ve hizmetler sunmamız bir o kadar önemli. Asıl kar, değer katmakdan geçiyor.

• Üretim ve dağıtımı mümkün olduğunca yakın yerlere yerleştirin.

“Hemen şimdi”  için ihtiyaç duyulan bir yaklaşım. Aynı zamanda pull sistemlerinde tedarik için de avantaj sağlayacaktır.

• Yalın tedarikçi, müşterinin niteliklerine odaklanmak yerine, müşterinin koşullarına bakar.

Bir kişinin farklı koşullarda farklı davranışlar gösterebileceğini bunun için de müşterileri bir segmente atmak yerine koşulları bir segmente atmayı önermekte. Örneğin üstü açık bir arabaya sahip olan bir kişinin yağışlı havada taksiye binebileceği, ancak evinin önünde metro varsa metroya da binebileceğini düşünmek lazım.

• Çoğu organizasyonda eksik olan şey «süreçleden sorumlu bir üst düzey yöneticidir»

Bir önceki yazımında belirtmiştik:

“

• Problemler insanların kötülüğü değildir. Problemin asıl nedeni kimsenin açıkça göremediği ya da başa çıkamadığı kötü süreçlerdir.

Süreç bazlı yönetim için akılda tutulması gereken bir cümle. Kahraman insanlara karşılık doğru süreçlerin tanımlanması uzun vadede her zaman faydalı olabilir.  Kahramanlara ihtiyaç yok mu? Var tabii, ama her zaman bize hizmet edeceklerini garantilemek zor. Bu arada unutmamak lazım İnsan yaratılışı gereği dört dörtlük değildir. Hata yapacaktır.

”

Süreçler yönetim için gerekli ise, bunlardan sorumlu bir kişi olması gerekli. Burada süreçlerin birden fazla departmanı yatay kesmesi ve yönetim aracı olarak kullanılmasına bağlı olarak yönetim seviyesinin organizasyon içerisinde yukarıya doğru çıkması gerekiyor. Ancak çoğu organizasyonda bu eksik. Bu arada süreç kütüphanesi oluşturmanız veya iş süreçlerini tanımladığınız, ölçtüğünüz ve raporladığınız bir yazılım sisteminiz olabilir. Ancak raporların sonuçları takip ediliyor mu? Ve bu sonuçlar aksiyonlara dönüşüyor mu?

Paylaşmadığım 4-5 satırım daha kaldı. O da bir sonraki yazıya. Sizlerin de ekleyecekleri var ise iletmeniz ricasıyla.